Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) geçtiğimiz hafta seçilen yeni Başkanı Barack Obama’nın sağlığa ilişkin planları arasında eşdeğer ilaç kullanımının artırılması ilk sıralarda yer alıyor.
“Sağlıklı bir Amerika için Plan” (Plan for a Healthy America) kapsamında Obama, ulusal sağlık sistemi (Medicare, Medicaid, FEHBP) çerçevesinde eşdeğer ilaç kullanımını artırmak ve eşdeğer ilaçların pazara girmesini engelleyen veya geciktiren nedenleri ortadan kaldırmak için çalışacak. Bunun yanı sıra Obama, biyobenzerlerin onay prosedürünün mümkün olduğunca kısa bir sürede yapılmasına izin veren yasaların oluşturulmasını destekleyerek, hastaların ilaca zamanında erişimini sağlayacak.
ABD Sağlık Sigortası Merkezi’nin (CMS) yıllık raporuna göre, ülkede ilaç harcamaları 2017 yılında 2008 için tahmin edilen 247 milyar Doların iki katına çıkacak. Hızla artan ilaç harcamaları karşısında en doğru çözümün eşdeğer ve biyobenzer ilaç kullanımının artırılması olduğu, eşdeğer ve biyobenzer ilaçların daha yaygın kullanımıyla, sağlık sisteminde yılda milyarlarca Dolar tasarruf sağlanabileceği ABD’de uzun süredir dile getiriliyor.
Dünyanın en büyük sağlık bütçesine sahip ABD, eşdeğer ilaç kullanımını artırmak ve ilaç harcamalarında tasarruf sağlamak amacıyla, 2003 yılında bir dizi girişim başlatmıştı. Bu çerçevede, eşdeğer ürünlerin ruhsatlandırma sürecinin hızlandırılması ve tanıtım kampanyası yapılması amacıyla Amerikan Gıda ve İlaç Kurumu (FDA) bütçesine ek ödenek tahsis edildi. Bunun ardından, FDA, geçtiğimiz yıl eşdeğer ilaçları desteklemek amacıyla, GIVE (Eşdeğer İlaç Girişimi) adlı yeni bir program başlattı.
GIVE programıyla, pazardaki eşdeğer ilaç sayısının artırılması ve böylece yüksek rekabet ortamının oluşturulması hedefleniyor. Programda, eşdeğer ilaçların ruhsat onay sürecinin hızlandırılması, özellikle de pazarda henüz eşdeğeri bulunmayan ürünlere ilişkin başvurulara öncelik verilerek bu ilaçların hastalara bir an önce ulaşmasının sağlanması planlanıyor.
Bu politikaların sonucunda, 2007 itibarıyla ABD’de reçetelenen ilaçların %65’ini eşdeğer ilaçlar oluşturuyor. “Patent dışı” olarak tanımlanan patent süresi dolmuş ilaçlar pazarında ise eşdeğer ürünlerin kullanım oranı %90 düzeyinde -yani bir referans (orijinal) ilacın eşdeğeri bulunuyorsa söz konusu referans ilaç yalnızca %10 oranında tercih ediliyor-. Türkiye’de ise bu oran %52 seviyesinde.
Dünyanın en büyük toplam ve eşdeğer ilaç pazarına sahip ABD’de eşdeğer ilaç kullanımındaki %1’lik artış, yıllık 4 milyar Dolarlık tasarruf anlamına geliyor. ABD Kongre Bütçe Ofisi tarafından açıklanan bir rapora göre ise biyobenzer ilaçlarla on yıllık süre içerisinde 25 milyar Dolarlık tasarruf sağlanabilir.
İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası olarak, ABD’de uygulamada olan ve yeni Başkan döneminde de ivme kazanacağı görülen “eşdeğer ilaç teşvik politikaları”nın hem sağlık bütçesinde tasarruf hem de yaşanan global kriz dönemi tedbirleri açısından çok önemli olduğu düşüncesindeyiz. Ülkemizde de eşdeğer ilaç kullanımının artırılmasına yönelik teşvik politikalarının ivedilikle oluşturulması ve uygulanması gerektiğinin altını bir kere daha önemle çiziyoruz.