İlaç Takip Sistemi’nde mevzuatın gereklerini zamanından önce yerine getiren ilaç endüstrisi, uygulamada yaşanan aksaklıklarda sorumluluğu olmadığının da bilinmesini istiyor
Hasta güvenliğinin sağlanması ve kupür sahteciliğinin önlenmesi amacıyla planlanan İlaç Takip Sistemi (İTS) uygulaması, 16 Mayıs tarihinden 1 Haziran’a kadar sürecek geçiş süreci çerçevesinde başlamıştır. Uygulamanın başlamasıyla birlikte, sistemde çeşitli aksaklıklar oluşmuş ve malesef hastalar ilaç alımında sorunlar yaşamıştır.
Basında bu aksaklıkların bir kısmının ilaç firmalarının eksikliğinden kaynaklandığına işaret eden çeşitli açıklamaların yer alıyor olması, ilaç endüstrisi çalışanlarını üzmektedir. Oysa ki, ilaç endüstrisi, gerekli yatırımları derhal yaparak, İTS’nin talep ettiği teknik ve operasyonel alt yapıyı zamanından önce oluşturmuştur.
İTS hazırlık süreci, yaklaşık 3 senedir devam etmektedir. Tüm ciddi maliyet unsurlarına rağmen ilaç firmalarımız ilk günden bu yana projeye destek olmuş, ilgili mevzuatın gereklerini yerine getirerek, büyük tutarda yatırım yapmışlardır. Endüstri, mevzuatın gereklerini istenilen sürelerde yerine getirmesine karşın malesef uygulama sorunlarından en çok mağdur olan taraf olmuştur.
İEİS üyesi firmalar, mevzuata uygun olarak, karekodlu ürünlerini 2009 yılı başında pazara sunmaya başlamışlardır. Ancak, sektörümüzün en önemli bileşenlerinden olan eczacılarımızın da geçiş sürecini başarıyla tamamlayabilmeleri için gereken süre göz önüne alınarak uygulama, 2010 yılı başına ertelenmiştir. Bu süreçte, pazara karekodlu ürün sunan pek çok üyemiz bu ürünlerini geri toplamak zorunda kalarak, yeniden karekodsuz üretime dönmüşlerdir. Benzer bir durum, 2010 senesinin başında da yaşanmış ve eczacılarımız ek süre talep etmiş ve karekodlu ürünleri satın alamayacaklarını ifade etmişlerdir. Ardından, sistemin hayata geçirilişi 1 Haziran 2010’a ertelenmiştir.
Bu çerçevede, ilaç firmaları, zaten 2009 senesinin başından bu yana hazır bir şekilde bekledikleri için, firmalardan kaynaklanan herhangi bir aksaklığın yaşanması mümkün görünmemektedir. Basına yansıyan açıklamalarda belirtilen, ilaç firmalarından eczanelere ulaştığı belirtilen karekodsuz ürünler 2010 yılı öncesinde üretimi yapılmış olan ürünlerdir.
2010 yılı öncesi karekodsuz olarak piyasaya sürülmüş olan ilaçların, ilgili Yönetmelikte de ifade edildiği üzere, yıl sonuna kadar piyasada bulunmalarına imkan tanınması sistemin işleyişinde yaşanacak aksaklıkların engellenmesini sağlayacaktır.
Ayrıca, sistemin gerçek zamanlı bir sorgulama/doğrulama mekanizması çerçevesinde işletileceği belirtilmiş olmasına karşın, sistemin çökmesi neticesinde bu yönde bir uygulama yapılamamaktadır. İlacın hastaya ulaşması sürecinde, gerçek zamanlı çalışmayan bir sistemde ne hasta güvenliği sağlanabilecek ne de sahteciliğin önüne geçilebilecektir. Bu nedenle yeterli teknik altyapının tamamlanarak sistemin gerçek zamanlı uygulanması zorunludur.