Üye Girişi

Etkinlikler

Toplantılar

AB VE TÜRKİYE'DE EŞDEĞER İLAÇ ENDÜSTRİSİ PANELİ - ANKARA


PROGRAM


Açılış Konuşmaları

Bülent Eczacıbaşı
Yönetim Kurulu Başkanı
İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası

Murat Başesgioğlu
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı

Prof. Dr. Recep Akdağ
Sağlık Bakanı

Panel

Oturum Başkanı
Prof. Dr. İsmail Hakkı Ayhan

Ankara Üniv. Tıp Fak. Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji A.B.D.

Avrupa Eşdeğer İlaç Endüstrisine Genel Bakış
Greg Perry

Direktör, Avrupa Jenerik İlaç Birliği

Eşdeğer İlaçların Teşvikinde Portekiz Modeli
Dr. Rui Santos Ivo

Başkan, Portekiz İlaç ve Eczacılık Kurumu

AB’ye Katılım ve Polonya Eşdeğer İlaç Pazarı
Cezary Sledziewski

Başkan, Polonya İlaç İşverenler Sendikası

Türkiye Eşdeğer İlaç Pazarı
Sedat Birol

İlaç Grubu Koordinatörü, Eczacıbaşı Holding

Eşdeğer İlaç Endüstrisi Üzerine Değerlendirme
Cengiz Celayir

Başkan, Türkiye İlaç Sanayi Derneği

 


SN. BÜLENT ECZACIBAŞI'NIN KONUŞMASI

Sayın Bakanlar,

Değerli Milletvekilleri ve Bürokratlar,

Basınımızın Saygıdeğer Mensupları,

Sayın Sektör Temsilcileri ve Misafirlerimiz,


Dünyada ve ülkemizde önemi giderek artan eşdeğer ilaç endüstrisinin halk sağlığı ve kamu maliyesi açısından öneminin ele alınacağı panelimize hoşgeldiniz.

Pek çok ülkede olduğu gibi, ülkemizde de sosyal güvenlik kurumları her geçen gün artan sağlık harcamaları karşısında tasarruf arayışına girmektedir. Bu arayış içerisinde ilaç harcamaları ön plana çıkmakta ve referans fiyat sistemleri, geri ödeme listeleri, hasta katılım paylarının artırılması gibi önlemlerle ilaç harcamalarında tasarruf sağlanmaya çalışılmaktadır.

Bugün ilaç giderlerini azaltmak isteyen ülkelerdeki resmi veya özel kurum ve kuruluşlar pahalı olan yeni tedavilere kaynak sağlamak amacıyla geleneksel tedavilerde eşdeğer ürünleri tercih etmektedir. Pek çok ülkede eşdeğer ilaçlara yönelik destek bir devlet politikası haline gelmektedir.

Referansıyla eşdeğer olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış eşdeğer ilaç kullanımını ve stratejik açıdan önem taşıyan bir endüstri kolu olan ulusal ilaç endüstrimizin gelişimini teşvik edecek politikaların başlıca iki önemli yararı bulunmaktadır;

Birincisi; artan sağlık harcamaları karşısında kamu maliyesi üzerindeki yükün hafifletilmesine olanak sağlanacak olması,

İkincisi ise; tüm global baskılara rağmen yerli ilaç endüstrilerini destekleyen ve eşdeğer ilaç üretimini geliştiren Hindistan, İsrail, Güney Kore örneklerinde olduğu gibi, üstün rekabet gücünün ortaya çıkardığı ihracat potansiyelinin gerçeğe dönüşmesidir.

Doğal olarak, uluslararası rekabet gücündeki artış uzun vadeli plan ve stratejiler oluşturulabilmesiyle mümkün olmaktadır. Oysa ülkemizde, gerek genel politik ve ekonomik konjonktürde, gerekse ilaç endüstrisi ile ilgili konularda uzun yıllardan beri istikrar sağlanamamıştır. Çok değişken olan bu politik ve ekonomik ortamda hem kamu kesimi hem de sanayimiz, ne yazık ki, ancak çok kısa vadeli düşüncelerle hareket etmiştir. Sonuç olarak, ilaç endüstrimizin uluslararası rekabet gücü potansiyelinin altında kalmıştır.

Oysa Türkiye, üretim standartları, teknolojisi ve kurulu kapasitesi açısından çok gelişmiş bir eşdeğer ilaç endüstrisine sahiptir. Ülkemizdeki üretim tesisleri bir yandan sürekli Sağlık Bakanlığımızın denetiminden geçerken, diğer yandan uluslararası otoritelerden de onay almaktadırlar.

Dünyaca ünlü referans ilaç firmalarına ait ürünlerin yerli sanayicilerimizce kurulan ve işletilen tesislerde fason olarak üretiliyor olması, kalite açısından ülkemiz ilaç endüstrisinin ulaştığı düzeyi gösteren bir başka veri olarak değerlendirilmelidir.

Üretim tesislerimizin uluslararası onay almış veya alabilecek düzeyde olmaları ülkemiz ilaç endüstrisinin ihracata dönük çalışmaları için çok önemli bir potansiyeldir.

Endüstrimiz 2004 yılında aralarında gelişmiş batı ülkelerinin de yer aldığı 70 ülkeye ilaç ve ilaç hammaddesi ihracatı yapmıştır. Bu düzeye, sadece üretim ile değil, resmi otoritenin, akademik kadroların ve sanayi çalışanlarının bilgi üretimi ve katkısıyla erişilmiştir. Ancak bu ihracat, miktar olarak kapasitemizin çok altındadır.

Eşdeğer ilaç kullanımının ve üretiminin desteklenmesiyle Türkiye bir yandan daha ucuz ilaçlarla tedavi imkanına kavuşurken, diğer yandan da ABD ve AB dahil birçok gelişmiş pazara daha fazla miktarda ürün ihraç eden bir ülke konumuna gelebilecektir.

Ülkemizde eşdeğer ilaç kullanımının ve dolayısıyla üretiminin teşviki için atılacak ilk adım, geri ödeme listesinde yer alan moleküllerin eşdeğerlerinin ruhsatlandırıldığı andan itibaren otomatik olarak geri ödeme listelerine girmelerinin sağlanmasıdır. Bu yolla fiyat avantajı getiren eşdeğer ürünler bir an önce sosyal güvenlik sistemine girecek böylece sektör ve kamu maliyesi açısından pozitif bir durum yaratılacaktır.

Dünyadaki gelişmelere paralel olarak ulusal ilaç endüstrisinin orta vadede yabancı ortaklıklara ve işbirliklere yönelmesi doğru olacaktır. Şu an sektörde bulunan atıl kapasite göz önüne alındığında, ulusal ilaç sanayi için gelecekte karşımıza çıkan tablo; lisans altında üretimin yanısıra giderek artan bir fason üretim veile iç ve dış pazarlara yönelik eşdeğer ilaç üretimi olacaktır.

Sayın Misafirlerimiz,

Birbirinden değerli yerli ve yabancı uzmanların konu hakkında yapacakları sunum ve tartışmaların hepimiz için yararlı olacağını umuyoruz.

Avrupa Birliği ile ülkemizdeki eşdeğer ilaç endüstrisinin genel görünümünün analiz edileceği bu etkinliğimizde, Portekiz ve Polonya’daki sektörlerin durumunu da ortaya koymayı hedeflemekteyiz.

Eşdeğer ilaç penetrasyonu oldukça düşük olan Portekiz’de otoritelerin kamu maliyesi üzerindeki yükü hafifletmek üzere oluşturduğu eşdeğer ilaçları destekleyici politikaların ülkemiz uygulamalarına ışık tutacağını düşünüyoruz.

Öte yandan, henüz Avrupa Birliği’ne yeni üye olmuş ve güçlü bir ulusal eşdeğer ilaç endüstrisine sahip olan Polonya’nın üyeliğe giden sürecinin de ülkemiz için yol gösterici olmasını umuyoruz.

Bugünkü panelde ele alınacak konuların ülkemizin ilaç ihraç eden bir ülke konumuna gelmesini destekleyen sağlık politikası arayışlarına katkıda bulunacağına inanıyor, hepinize saygılarımı sunuyorum.


SUNUMLAR

"Avrupa Eşdeğer İlaç Endüstrisine Genel Bakış"
Greg Perry
Direktör, Avrupa Jenerik İlaç Birliği


"Eşdeğer İlaçların Teşvikinde Portekiz Modeli"
Dr. Rui Santos Ivo
Başkan, Portekiz İlaç ve Eczacılık Kurumu


"AB' ye Katılım ve ve Polonya Eşdeğer İlaç Pazarı"
Cezary Sledziewski
Başkan, Polonya İlaç İşverenler Sendikası


"Türkiye Eşdeğer İlaç Pazarı"
Sedat Birol
İlaç Grubu Koordinatörü, Eczacıbaşı Holding


"Eşdeğer İlaç Endüstrisi Üzerine Değerlendirmeler"
Cengiz Celayir
Başkan, Türkiye İlaç Sanayi Derneği


BASIN BÜLTENİ

“Eşdeğer ilacın desteklenmesi kamu maliyesine tasarruf sağlayacak ve ihracatı artıracaktır”

Eşdeğer İlaç panelinde konuşan Bülent Eczacıbaşı, ülkemizdeki, gerek politik ve ekonomik konjonktürde, gerekse ilaç endüstrisi ile ilgili konularda uzun yıllardan beri istikrar sağlanamamasından dolayı endüstrinin uluslararası rekabet gücünün potansiyelin altında kaldığını belirterek: “Eşdeğer ilaç kullanımının ve üretiminin desteklenmesiyle Türkiye bir yandan daha ucuz ilaçlarla tedavi imkanına kavuşurken, diğer yandan da ABD ve AB dahil birçok gelişmiş pazara daha fazla miktarda ürün ihraç eden bir ülke konumuna gelebilecektir” dedi.

İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası (İEİS) tarafından Ankara’da gerçekleştirilen “AB’de ve Türkiye'de Eşdeğer İlaç Endüstrisi” panelinde, eşdeğer ilacın ülke ekonomisine katkıları yerli ve yabancı uzmanlar tarafından tartışıldı. Panele Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu ile Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ da katıldı.

İEİS Başkanı Bülent Eczacıbaşı, panelin açılışında yaptığı konuşmada eşdeğer ilacın desteklenmesiyle kamu sağlık harcamalarının azalacağını ve stratejik açıdan önem taşıyan bir endüstri kolu olan ulusal ilaç endüstrimizin gelişiminin teşvik edileceğini söyledi.

Eczacıbaşı konuşmasında şu görüşlere yer verdi:
“Bugün ilaç giderlerini azaltmak isteyen ülkelerdeki resmi veya özel kurum ve kuruluşlar pahalı olan yeni tedavilere kaynak sağlamak amacıyla geleneksel tedavilerde eşdeğer ürünleri tercih etmektedir. Pek çok ülkede eşdeğer ilaçlara yönelik destek bir devlet politikası haline gelmektedir. Ülkemizde de eşdeğer ilaçların kamu maliyesine gerçek anlamda olumlu katkıda bulunmaları ancak etkin bir ruhsatlandırma ve geri ödeme listelerine zaman kaybetmeksizin kabul edilmeleriyle mümkündür.

Türkiye, üretim standartları, teknolojisi ve kurulu kapasitesi açısından çok gelişmiş bir eşdeğer ilaç endüstrisine sahiptir. Endüstrimiz 2004 yılında aralarında gelişmiş batı ülkelerinin de yer aldığı 70 ülkeye ilaç ve ilaç hammaddesi ihracatı yapmıştır. Ancak ihracatımız, miktar olarak kapasitemizin çok altındadır. Türkiye, eşdeğer ilacın desteklenmesiyle, Hindistan, İsrail, Güney Kore örneklerinde olduğu gibi eşdeğer ilaç ihracatı yapan önemli bir ülke konumuna gelebilecektir.”

Panele konuşmacı olarak katılan Avrupa Jenerik İlaç Birliği Direktörü Greg Perry , Avrupa genelinde eşdeğer ilaç endüstrisinin gelişmini, hükümetlerin sağlık harcamalarını azaltmak için eşdeğer ilacı destekl eyen politikalarını anlattı. Panelde, Portekiz İlaç ve Eczacılık Kurumu Başkanı Dr. Rui Santos Ivo, Portekiz’de eşdeğer ilaçların otoritelerce teşvik modellerini anlatırken, Polo nya İlaç İşverenler Sendikası Başkanı Cezary Sledziewski, AB’ye yeni katılan Polonya’nın müzakereler sırasında ulusal eşdeğer ilaç sanayini korumak için verdiği mücadele ile ilgili bilgi verdi.

Oturum başkanlığını AÜ Tıp Fak. Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. İsmail Hakkı Ayhan’ın yaptığı panelde Türkiye İlaç Sanayi Derneği Başkanı Cengiz Celayir ve Eczacıbaşı Holding İlaç Grubu Koordinatörü Sedat Birol da Türkiye’deki eşdeğer ilaç endüstrisi hakkında bilgi verdiler.

02.06.2005